TAL AMACI VE KİMLİĞİ   AHMET CEMAL KÜLTÜRVE KÜLTÜREL KİMLİK
     

TİYATRO ARAŞTIRMA LABORATUARI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

  EROL KESKİN - LABORANT YAZISI
     
TÜRK TİYATROSU VE TAL ÜZERİNE BİLDİRİ   ÜÇÜNCÜ TİYATROYA GİRİŞ GENİŞ ZAMANLI EĞİTİM
     
    YILDIZ CIBIROĞLU BAYKARA

TİYATRO ARAŞTIRMA LABORATUARI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

 

Günümüz tiyatrosunun (gelişimci bir açıdan bakıldığında, yarının tiyatrosu da denebilir buna) evet, 'Yarının Tiyatro'sunun en önemli, en savsaklanamaz so­runu kültürlerarası ortak bir dil bulma yolunu saptamaktır. Sorunun kültürler­arası boyutlara dayanması işin niceliğini de niteliğini de sorun'dan sorunlara, do­layısıyla sorunsallık katına tırmandır­maktadır.

Bilindiği gibi şu çok yoğun kitle ile­tişimi çağında ve hızla değişen dün­yamızda insanın kendisiyle, toplumla, Dünya ve Evren ile ilişkileri de hızla değişmekte, işte bu değişkenliğin içinde tiyatro sanatı da kimliğini sürekli yenile­mek zorundadır. Bu nedenle TAL' in çalışma yöntemleri 'Tiyatro Yaratıcı Özbenliğini Arıyor" ilkesi uyarınca düzenlenip, dengelenmektedir.

 

Bu amaç bizi, Tiyatroyu var eden ya­zar, yönetmen, oyuncu, besteci, sahne-tasarımcısı, özellikle de seyirci gibi öğe­ler arasındaki yaratıcı ilişki ve dengeyi; bilim, düşün ve diğer sanat dallarındaki çağdaş sorun ve gelişmelerin ışığında araştırmaya ve denemeye yöneltmekte­dir. Çünkü, gün geçtikçe şu sezilmektedir ki. Tiyatro artık çağdaş insan varlığını anlayıp aktarma olasılığını yitirme sınırına dayanmış, hatta bu sınırı aşmış­tır bile... Göz boyayan, aldatıcı, görece cilalamalar, yıpranmış olan asıl dokuyu bütün telaşlı sıvamalara rağmen artık  izleyememektedir.

 

Böylece tiyatronun ana malzemesi insan için, insan varlığını, mikro ve makro alanlarında inceleyip saptamak yolunda, düşün, bilim ve diğer sanal dal­gındaki çağdaş verileri incelemek; eş benzer ve farklı prensipleri belirlemek ve bunlara temel oluşturacak düşünsel altyapıyı gündeme getirmek kaçınılmaz olmuştur, işte bu düşünsel altyapının ışığında oluşacak bir estetik anlayış, sa­nat dallarının kendilerine özgü dillerini de yaratacaktır. Ve kuramla uygulama arasındaki bu karşılaşma, dinamik bir ey­lem alanıdır.

 

TAL' in bu çalışmaları, kuramsal ve uygulamalı olarak ve özellikle: Ulusallık ve evrensellik; içerik-biçim; Sözlü, dil, Görsel dil; Oyuncu, Rol; Oyuncu, Seyirci ilişkilerini ve tiyatronun kültürlera­rası niteliğini, inceleme kapsamında yoğunlaştırılmaktadır.

 

Tüm çalışmalara kapı açan soru şudur: Tiyatro için kültürlerarası bir ko­num mümkün müdür?

Yani, müzik ve plastik sanatlarda ol­duğu gibi, seyirci yada dinleyicilerin özellikle sözsel dil (kelam) bağlamında­ki kültür farklılıklarını aşabilir miyiz? Bi­lindiği gibi bu bağlamda karşılaşılan ana sorun, hemen her zaman, yazılı metin ile görsel metin -yani seyredilen oyun, gösterim, arasındaki ilişki ve çelişkiye açıklayıcı yeni boyutların aranmasındaki açmazlardır.

 

Çağdaş insanın çok boyutlu varlığını, yazılı dilin yatay anlamının öte­sine taşımak için, gösterimdeki bireysel ve ulusal ilişkileri yarıp atarak zenginleştirecek yabancı dikey göstergelere ge­reksinim vardır. Ve gösterimin kültürle­rarası niteliği, bu yatay-dikey kesişmele­rin sentezinde yatmaktadır. Çünkü ortak noktalar kültürlerarası, farklı noktalar ise kültür' içi kimliğimizi belirlemektedir. Ve tabii ki böyle bir araştırma bizi ontik tiyatro -yaratıcı tiyatro anlayışına ve dolayısıyla da ontik anlamında yeni bir oyuncu ve yönetmen yapılanmasına doğru götürecektir.

 

İşte bu açılımla gösterime sunulan çalışmalar, değişik kesitlerden seyirci­lerle yüz yüze geldikçe, oluşan yansımalar TAL' in gösterime açık olmayan iç, alışmalarında laboratuar işlevlerini oluşturan uygulama ve kuram derleme, incelemelerine ışık tutmakta; yol ve yöntemlere varışı sağlamaktadır.

 

Biz, bu tür işlevlerin tümüne: 'A work in Progress'; 'Gelişme sürecinde çalışma', diyoruz.

 

Şehir Tiyatrosu Tiyatro Araştırma laboratuarı, ilk bakışta İBŞT' nin kısıtlı ölçüde bir mesleki geliştirme ve eğitme birimi gibi görünmekle birlikte, farkına varılmak istenmeyen uluslararası bir nitelik de taşımaktadır... Ve ne yazık ki bu olumlu nitelik, nicelik açısından henüz resmi bir statüye kavuşturula­mamıştır. Oysa TAL' in Ellen Stewart, prof. Joseph Szajna, Petcr Stein, Prof. lans Nickel, Dr. Dagmar Dörger, Prof. Klaus Boltze ve Fugenio Barba gibi ulusrarası platformda çok değerli mesleki uzmanlarla ilintileri sürmekte ve bu filerin kültürlcrarası çalışmalara sun­akları verilerden yararlandığı gibi onun bir çok girişimine katkılarda da bulunmaktadır... Sözgelimi, E. Barba'nın kuruluş öncülüğünü ettiği Uluslararası Tiyatro Antropolojisi Okulu (ISTA) ile on yıllık bir süreyi içeren birlikte çalışma geleneğine sahiptir, TAL.

 

Bu arada şu pek önemli bir sorunu   dile getirmek kesinlikle zorunlu: TAL' in 1989'da gerçekleştirdiği; çeşitli ülkelerden gelen on altı tiyatro uzmanı, yazar, yönetmen, oyuncu, tiyatro' log ortaklaşa düzenlediği Tiyatronun 'kültürlerarası Ortak Dili' üzerine yapı- uygulamalı seminer sonucu gelişip vücut bulan TROYA I projesi, çeşitli uluslararası tiyatro ortamlarında (sem­pozyum, kongre, sanat-kültür haftası, festival vb. etkinliklerin yer aldığı Atina, New York, İstanbul, Anwers gibi mer­kezlerde) gösterime ve tartışmaya sunul­muştu. Bu ilişkilerden sonra da 1994 Ağustosunda Brezilya'da her yıl tekrarla­nan Londrina Festivali çerçevesi içinde bu yıl özellikle festival programına esas teşkil edecek olan Traditions and The Foundcrs of Traditions'; 'Gelenekler ve Geleneklerin Temelleri  konusunda IS­TA, çalışmalarına davet edilme ve gitme olasılığı belirdiği halde, Şehir Tiyatrosu­nun tüm yapım atölyelerinin yersiz kal­masıyla, çalışma alanları bu atölyelerle aynı binada bulunan TAL de yersiz-yurtsuz bırakılmış, ve TAL çalışmalarını an­cak bölük pörçük sürdürebilmek duru­munda kalmışlardır. Ancak bu durum, birimin uygulamalı ve ciddi toplu çalışmalarını baltalamakta ve yukarda belirtildiği gibi yeni uluslararası katıl­ımlarını engelleme tehlikesini doğur­maktadır.

 

Tabii ki asıl tehlike, idari sorumluluk taşıyan kişilerin ülkemizde her gün biraz daha artan etik ve kültürel yerinde say­ma, dolayısıyla da duraklama süreci'ne farkına varmadan katkıda bulunma ay­mazlığıdır.                                                                                                               

 

                                                                                                                   TAL Adına: 

                                                                                                    

                                                                                                                    Erol KESKİN

                                                                                                                    Ayla ALGAN

                                                                                                                    Haluk Şevket ATASEVEN

                                                                                                                    Beklan ALGAN

 


TAL (Tiyatro Araştırma Laboratuarı
) 2011
www.tal.org.tr info@tal.org.tr